14 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

YSK duyurdu: Ümit Özdağ’ın Genel Başkanı olduğu Zafer Partisi seçime giremiyor

LİSTEDE ZAFER PARTİSİ YER ALMADI Resmî Gazete’de yayınlanan YSK kararına göre, Adalet Partisi, Memleket Partisi ve Türkiye Değişim Partisi’nin seçime girme yeterliliğine sahip. Ümit Özdağ'ın Genel Başkanı olduğu Zafer Partisi ise listede yer almadı. Yüksek Seçim Kurulu; Çankırı’nın Orta İlçesi Dodurga Beldesi’nde, 3 Temmuz 2022 Pazar günü belediye başkanlığı ve belediye meclisi üyeliği seçimlerinin yapılmasına karar verdi. YSK’nın bu seçimlere girebilecek siyasi partilerin belirlenmesine ilişkin 10 Mayıs 2022 tarihli kararı Resmi Gazete’de yayınlandı. Buna göre, seçimlere girebilme koşullarını taşıyan siyasi parti sayısının 27 olduğuna karar verildi. YSK son olarak 12 Ocak’ta aldığı kararda, 24 siyasi partinin seçimlere girebilme koşullarını taşıdığına karar vermişti. Yeni karara göre; Adalet Partisi, Memleket Partisi ve Türkiye Değişim Partisi’nin de seçimlere girme koşullarını taşıdığı belirlenmiş oldu. Seçimlere katılabilecek partiler şunlar: Adalet Partisi, AK Parti, Anavatan Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Büyük Birlik Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrasi ve Atılım Partisi, Demokratik Sol Parti, Demokrat Parti, Emek Partisi, Gelecek Partisi, Genç Parti, Halkların Demokratik Partisi, Hür Dava Partisi, İYİ Parti, Memleket Partisi, Millet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Muhafazakar Yükseliş Partisi, Saadet Partisi, Sol Parti, Türkiye Değişim Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Türkiye Komünist Hareketi, Türkiye Komünist Partisi, Vatan Partisi ve Yeniden Refah Partisi.

2 yıl önce

Bunu da yaptı! Ümit Özdağ, İçişleri Bakan Yardımcısı Çataklı’nın videosunu kırparak algı yapmaya çalıştı

https://twitter.com/umitozdag/status/1524721329328562178?s=21&t=u4C9e3Z1WTgNLmLDG-16SA Ancak, Özdağ’ın yayınlanmadığı görüntülerde Çataklı’nın verdiği cevapların yer aldığı görüldü. İşte videonun orijinali: https://twitter.com/bugunguncel/status/1524740329060118532?s=21&t=u4C9e3Z1WTgNLmLDG-16SA

2 yıl önce

ümit özdağ’ın mülteci çalıştıran başdanışmanı

‘Suriyeliler yüzünden Türkler işsiz kaldı’ diyen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın başdanışmanı Bayram Kazancı’nın fabrikasında 5 mültecinin çalıştığı ortaya çıktı.

2 yıl önce

Ümit Özdağ’ın “Göç İdaresi 15.000 sığınmacıya verilen vatandaşlığı İPTAL etmiş.” paylaşımı yalan çıktı

https://twitter.com/umitozdag/status/1525027624644395008?s=21&t=Ylov2WBtJQenOTbEiiIAOA Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ Sabah Saatlerinde Twitter hesabında yaptığı paylaşımda, “Göç İdaresi 15.000 sığınmacıya verilen vatandaşlığı İPTAL etmiş. Vatandaşlık alanlara ne yapacaksınız diyenlere duyurulur. Ayrıca sayın Kılıçdaroğlu ve Akşener’e GERÇEK muhalefet nasıl yapılırmış konulu ders Zafer Partisi tarafından verilir.” dedi. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “15.000 sığınmacının vatandaşlığının iptal edildiğine dair haberler gerçeği yansıtmamaktadır” denildi. Genel Müdürlük’ten yapılan açıklama şöyle; https://twitter.com/tcnufus/status/1525072362567237633?s=21&t=Ylov2WBtJQenOTbEiiIAOA

1 yıl önce

WikiLeaks sızıntılarında Ümit Özdağ için şok ifadeler: ‘Türk Miloşeviç olmak isteyen eşkıya tipli…’

WikiLeaks sızıntılarında ABD Ankara Büyükelçileri tarafından, ABD Dışişleri Bakanlığına gönderilen bilgilendirme notlarında Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile ilgili, “Eşkıya tipli”, “Kendini komplo teorileri ile sarmış”, “Türk Miloşeviç olmak istiyor” ifadeleri dikkat çekti. ÜLKER, ASAM’I 5 MİLYON DOLARLIK BAĞIŞ İLE FİNANSE EDİYOR Sızıntılarda; 2003’te Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (ASAM) Başkanı olan Özdağ ile Çankaya merkez binasında buluştukları ortaya çıkan dönemin ABD’nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson, ASAM için, “Merkez binasının şatafatlı görünüşüne bakılırsa Özdağ bağış toplama işinde becerikli.” ifadelerini kullandı. 28 Şubat döneminde Genelkurmay Başkanlığı tarafından finanse edilen ASAM’la ilgili bir ayrıntı daha paylaşan Pearson, merkezin Ülker şirketi tarafından 5 milyon dolarlık bir bağışla finanse edildiğini açıkladı. ‘’MHP GENEL BAŞKANI’NIN YERİNİ ALMAYA ÇALIŞAN BİRİDİR’’ 2005’te geçici olarak ABD’nin Ankara Büyükelçiliğine atanan Nancy McEldowney ise Ümit Özdağ ile ilgili merkeze yazdığı görüşlerinde, “Eşkıya tipli milliyetçi aydın, dış siyaset teorisyeni, Dr. Ümit Özdağ, MHP Genel Başkanı’nın yerini almaya çalışanlardan biridir.” tespitlerine yer verdi. Özdağ’ın siyasete daha fazla vakit ayırabilmek için ASAM’dan istifa ettiğini ileten McEldowney, “Sanki silahla dolaşır gibi bir havası olan Özdağ zeki fakat derinlemesine düşünemeyen, kendini komplo teorileriyle sarmış birisi. Yoğun ve kurnaz, çekicilik ve karizmadan hiç nasiplenmemiş.” dedi. McEldowney, ayrıca Ümit Özdağ ile ilgili şu detayları paylaşmış: ”TÜRK MİLOŞEVİÇ OLMAYA ÇALIŞIYOR” ‘’Özdağ kitabında ve siyasi ataşe ile konuşmalarında, Avrupalıların, Türkiye’nin parçalanmasıyla sonlanacak bir etnik-mezhep savaşın lideri, bir “Türk Miloşeviç”, yaratmaya çalıştıklarını söylüyor. Özdağ, Türkiye’nin buna karşı gelmesi gerektiğini söylüyor ancak bu senaryoyu zevkle anlatışına bakılırsa bizde uyandırdığı izlenim, hayalinde, etnik-mezhep savaşın olduğu dönemde Türkiye’nin milliyetçi lideri olmak.” İşte Wikileaks belgelerinde yer alan Ümit Özdağ ile ilgili o detaylar… Yıl 2003, ABD Büyükelçisi Pearson, merkeze gönderdiği mesajda ASAM ve Ümit Özdağ’ı tanıtıyor. “Başkanı olduğu, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (ASAM) Çankaya merkez binasında Ümit Özdağ ile buluştuk. Merkez binasının şatafatlı görünüşüne bakılırsa Özdağ bağış toplama işinde becerikli. ASAM önceleri Genel Kurmay Başkanlığı tarafından finanse ediliyordu. Yürütme Kurulu Başkanının ifadesine göre ASAM şimdi, amacı laik düzene siyaseten erişmek olan, bir Türk gıda sanayii şirketi, Ülker tarafından 5 milyon dolarlık bir bağışla finanse ediliyor.” Büyükelçinin araya sıkıştırdığı not: “ASAM, Milli Güvenlik Konseyi, Genel Kurmay Başkanlığı ve istihbarat servisleri ile derin ilişkileri olan bir düşünce kuruluşu” Özdağ, ABD, Asya ve Ortadoğu’daki araştırma merkezleriyle iyi ilişkilerinin olduğunu, ASAM’ın Genelkurmay Başkanlığı ve diğer Türk hükümeti mercilerine danışmanlık yaptığını söylüyor. Almanya’da yıllarca eğitim görmesi ve eğitim görevlisi olarak çalışması sonucu çok iyi Almanca bildiği halde Batı Avrupa Enstitüleri ile yakın ilişkileri olmadığını belirtiyor. Özdağ, ASAM’ın Washington’da Howard Üniversitesi’nin de içinde olduğu yeni bir araştırma programına başlamak üzere olduğu söylüyor.” Yıl 2005, ABD Ankara Büyükelçiliğine geçici olarak bakan McEldowney, Ümit Özdağ hakkında görüşlerini merkeze yazıyor: “Eşkıya tipli milliyetçi aydın, dış siyaset teorisyeni, Dr. Ümit Özdağ, MHP Genel Başkan’ının yerini almaya çalışanlardan biridir. Siyasete daha fazla vakit ayırabilmek için başkanı olduğu Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezinden (ASAM) istifa etti. Elçiliğimiz siyasi ataşesine, geçen yıl Türkiye’nin değişik yerlerinde, 100’den fazla konuşma yaptığını söyledi. Sanki silahla dolaşır gibi bir havası olan Özdağ zeki fakat derinlemesine düşünemeyen, kendini komplo teorileriyle sarmış birisi. Yoğun ve kurnaz, çekicilik ve karizmadan hiç nasiplenmemiş. Özdağ’ın, Türk milliyetçiliğini yenileme çağrısı yapan 100 sayfalık ‘küçük eseri’nin laf kısmı ağır fakat siyasi eylem kısmı hafif. Özdağ kitabında ve siyasi ataşe ile konuşmalarında, Avrupalıların, Türkiye’nin parçalanmasıyla sonlanacak bir etnik-mezhep savaşın lideri, bir “Türk Miloşeviç”, yaratmaya çalıştıklarını söylüyor. Özdağ, Türkiye’nin buna karşı gelmesi gerektiğini söylüyor ancak bu senaryoyu zevkle anlatışına bakılırsa bizde uyandırdığı izlenim, hayalinde, etnik-mezhep savaşın olduğu dönemde Türkiye’nin milliyetçi lideri olmak.”

1 yıl önce

Ümit Özdağ’ın demografi fantezisi Kürtlerden Suriyelilere nasıl döndü?

Bugün “Suriyeliler, Türk nüfusu geçiyor; Türkiye’nin demografik yapısı işgal altında” diyerek büyük bir yalana imza atan Ümit Özdağ‘ın aynı provokasyonu 2012 yılında Türkiye’deki Kürt vatandaşlar için de kullandığı ortaya çıktı. Türkiye’yi sürekli işgal altında olarak gösteren ve kendisini kurtarıcı olarak sunan Özdağ’ın, en büyük argümanlarından biri de ‘nüfus’ ONA GÖRE TÜRKİYE SÜREKLİ İŞGAL ALTINDA Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın gündemde kalmak ve maddi çıkar sağlamak amacıyla başvurduğu ‘stratejik yalanlar‘da taktiği hiç değişmiyor. Türk milletinin hassas olduğu konularda büyük yalanlar ortaya atan Özdağ, çevresine topladığı kripto FETÖ’cülere ve Soros fonuyla beslediği sosyal medya trollerine iddialarını sürekli paylaştırıyor. Emre Uslu başta olmak üzere firari FETÖ militanlarına verdiği “Kara Propaganda” derslerinde sürekli vurguladığı “Ortaya bir yalan koyun ve ısrarla o yalanı tekrar edin, millet inanmaya başlar” taktiğini bizzat uygulayan Özdağ’ın her gün yalan haberler ve kurgu içerikler paylaşması artık alışılagelmiş bir durum halini kazandı. KÜRT VATANDAŞLAR İÇİN SKANDAL İFADELER Savaştan ve ölümden kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyeli mültecilerin Türkiye’de Türk nüfusunu geçeceğini iddia eden Özdağ’ın aynı provokasyonu 2012 yılında ise Kürt vatandaşlarımız için yaptığı ortaya çıktı. Bugünlerde Türkiye’de yaşayan Suriyeli sayısını devletin resmi kayıtlarının üç katı kadar gösteren Özdağ, Suriyelilerden önce de Türkiye’de yaşayan Kürt vatandaşlarımızın Türk nüfusunu demografik olarak tehlikeye soktuğunu iddia etmişti. TÜRKİYE HEP TEHLİKEDE, BÜYÜK OYUNU HEP “O” GÖRÜYOR 1990’lı yıllarda 28 Şubatçı generallerin desteğiyle ASAM’ı kuran ve kendisini “derin devletin adamı” olarak tanıtarak Ülker Holding ve Diyanet başta olmak üzere pek çok kurumdan milyonlarca dolar para aldığı bilinen Özdağ’ın geçmişindeki karanlık noktalar hala gizemini koruyor. Siyasete Veli Küçük ve Sedat Peker eliyle sokulan Özdağ, önce MHP’yi ele geçirmeye çalışmış; babasından kalma darbe alışkanlığında başarılı olamayınca Meral Akşener ile birlikte İYİ Parti’yi kurmuştu. Ancak İYİ Parti’den de gönderilen Özdağ, çareyi Zafer Partisi’ni kurmakta bulmuştu. Popüler olmaya başladığı dönemlerden bu yana sürekli Türkiye’de etnik karışıklık çıkarmayı hedefleyen, Türkiye’nin güvenliğinin tehlikede olduğunu söyleyen ve büyük oyunları sadece kendisinin gördüğünü iddia eden Özdağ’ın özel yetiştirilmiş bir provokatör mü yoksa akıl hastası mı olduğu sorunsalı hala aydınlatılmayı bekleyen sorular arasında.

1 yıl önce

Ümit Özdağ MOSSAD ajanı mı? Eski istihbaratçı kaynaklarıyla açıkladı…

İşte Orakoğlu’nun “Başbuğ Türkeş yıllar önce Ümit Özdağ’ın Mossad ajanı olduğunu kime söylemişti?” başlıklı yazısı şöyle; 09 Mayıs 2022 tarihli yazımda; ‘Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ MOSSAD Ajanı mı?’ diye sormuş bu konudaki iddiaları, Ümit Özdağ’ın bu konudaki savunmalarını köşe yazıma taşımıştım. Bu köşe yazım kamuoyunda büyük ilgi gördü. Birkaç menfi değerlendirme dışında kamuoyundan büyük destek aldığımı söyleyebilirim. Köşe yazımın Yeni Şafak’ta yayınlanması sonrasında gazetenin iletişim sorumlusu görevli bayan kardeşimiz şahsımı arayarak ‘Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ MOSSAD Ajanı mı?’ başlıklı yazım ile ilgili olarak teşekkür etmek için X şahsın görüşme talebini iletti. Görevli arkadaşıma telefon numaramı vermesini bildirdikten sonra bu X şahıs beni aradı. Aradığı telefonun kendisi ile ilgili bir telefon olmadığını belirterek kendi telefonunu ve ismini bildirerek aramamı istedi. Ben ‘Neden arıyorsunuz’ dediğimde, ‘Mossad ile ilişkili sahte milliyetçileri’ deşifre ettiğim için bana teşekkür ederek yıllar önce bu konuda çok önemli bir liderin kendisini uyardığını, bu konuda bilgi vermek istediğini ifade etti. X şahsın vereceği bilgi çok önemliydi ancak doğru mu söylüyordu? FETÖ veya MOSSAD’ın bir provokasyonu ile mi karşı karşıyaydım? Zira X şahsın konuşmaları ve telefonunun tespit edilmemesi açısından aldığı tedbirlerin profesyonelce olması beni etkilemiş, bu şahsın bir devlet görevlisi olma ihtimalini de göz ardı etmemem gerektiğini de değerlendirmeye başlamıştım. Zira Ümit Özdağ, Haber Global’de Julide Ateş’in konuğu olduğu programda Mossad ile görüşüp görüşmediği konusunda net bir cevap vermemesine rağmen yaptığı her şeyden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bilgisi olduğu yönündeki ifadesi ile Mossad ile görüştüyse bile devletin bilgisi dahilinde görüştüğünü zımnen itiraf mı ediyordu? İşte tüm düşüncelerime açıklık getirmek amacıyla X şahsı aradığımda bana yaptığı açıklama aynen şöyleydi. “Başbuğ Türkeş ile zaman zaman makamında görüşürdüm. Bu görüşmelerden birinde yanında İskeçe Müftüsü olduğu halde bana Ümit Özdağ ile görüşüp görüşmediğimi sordu. Babası ile görüştüğümü ancak Özdağ ile fazla bir temasımın olmadığını belirtince Başbuğ Türkeş ‘İsabetli olmuş, bu şahıstan uzak dur’ şeklinde ikaz etti. ‘Neden’ diye sordum, ‘Ümit Özdağ Mossad ile ilişkili bir ajan’ dedi.” X şahsı araştırdığımda X şahsın milliyetçi muhafazakar bir ideolojiyi benimsediği, bu çevrelerce tanındığı, vatansever bir kimliğe sahip olduğu, bu anlamda devlet tarafından kendisine verilebilecek her görevi ilerlemiş yaşına rağmen seve seve kabul edeceği kanaatine sahip oldum. İşi nedeniyle her dönemde devletin üst katları ile görüşme yapabileceğini de düşünüyorum. Yaptığı iş (Açıklama yapmam X şahsın kimliğini deşifre edebilir) anlamıyla Ümit Özdağ hakkındaki iddialarının doğru olduğu kanaatindeyim. ÜMİT ÖZDAĞ’IN TWİTTER ÜZERİNDEN YAPTIĞI AÇIKLAMALAR. NEDEN YARGIDA HAKKINI ARAMIYOR Ümit Özdağ; ‘Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ MOSSAD Ajanı mı?’ başlıklı köşe yazıma bildiğim kadarıyla yalnızca Twitter üzerinden yaptığı paylaşımla cevap vermiş. Şöyle diyor: “AK Parti bu ve benzeri unsurlarla, Türkiye’nin örtülü işgaline itiraz eden Zafer Partisi’ne karşı psikolojik operasyon deniyor. Ahlaksız iftiraların sonu yok. Zafer Partisi gelecek, sığınmacılar gidecek.’’ Öncelikle Ümit Özdağ’ın, Mossad ajanı olduğu iddiası karşısında yapacağı ilk hamle yargıya başvurmak olmalıydı sanırım. Ancak Özdağ bu şekilde davranmak yerine Twitter üzerinden ilk yazıma verdiği cevapta bilinçli bir şekilde olayı siyasete indirgeyerek AK Parti şemsiyesi altında bazı yazarlarla birlikte organize olarak ahlaksız iftiralarda bulunduğumuzu yazmakla iktifa etmiş görünüyor. Böylece Mossad ajanı iddiasını cevap vermeden örtmeyi amaçlıyor. Ancak Bülent Orakoğlu olarak ben AK Parti’den ve diğer bütün siyasi partilerden bağımsız olarak bu yazımı ve diğer bütün köşe yazılarımı devlet-millet işbirliği ve kamu yararını gözeterek tespit eder ve yazarım. Bu nedenle Özdağ’ın şahsımı da içine katarak AK Parti şemsiyesi altında organize olarak ahlaksız iftira suçlamasını aynen misliyle kendisine iade ederim. Ümit Özdağ, MHP Milletvekili Semih Yalçın’ın Twitter üzerinden kendisi hakkında Mossad ajanı iddiasını etik olmayacak bir şekilde ‘fazla alkol aldığını’ iddia ederek boşa çıkarmaya çalışmıştı. Ancak bu kez yıllar önce MHP’nin kurucusu Başbuğ Alparslan Türkeş’in Ümit Özdağ için söylediği belirtilen Mossad ajanı iddiasıyla ilgili olarak Zafer Partisi şemsiyesi altına giremeyeceğine göre Mossad ajanı iddialarına sübjektif kaçamak cevaplar yerine gerçeklere işaret ederek cevap vermesi kendisi için en hayırlısı ve doğrusu olacak sanırım.

1 yıl önce

Ümit Özdağ’ın Zafer Partisi’nden İstifa ederken her şeyi anlattı... 'Güvensizliğin ve tacizin kurumsallaştığı...'

Sığınmacılara karşı kışkırtmacı söylemleriyle bir anda gündeme gelen Zafer Partisi hakkında çıkan flaş iddialara bir yenisi daha eklendi. Sosyal medyada büyük bir tepkiye yol açan 'Sessiz İstila' filmini fonladığını açıklayan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, bu iddiaların birinci hedefi oldu.  Öyle ki bir dönem milletvekili olduğu İYİ Parti'den sekreterini taciz ettiği iddiaları yüzünden ihraç edildiği söylenen Özdağ'ın partisinden istifa eden Onur Şenarslan, Whatsapp grubundaki istifa açıklamasıyla yeni tartışmaların fitilini ateşledi. Şenarslan, sosyal medya hesabından da Zafer Partisi'nden istifa ettiğini duyurdu. Ancak bu ayrılığın nedenleri, Özdağ hakkındaki iddiaları doğrular nitelikte oldu. Seyit Onur Şenarslan, Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı olan Adem Taşkaya'nın annesine sinkaflı küfürler ettiğini ve bu duruma Özdağ'ın tepkisiz kaldığını belirtirken bomba açıklamalarda bulundu. İşte Şenarslan'ın Whatsapp gurubunda yayınladığı istifa dilekçesi: “Sayın Genel Başkanım Prof. Dr. Ümit Özdağ, Hayatımda sözlerine en çok itibar ettiğim Annem, Eşim ve Babam ile görüşmem neticesi, istifamı iki hafta değil iki dakika bile geciktirmemem konusunda ailece bir karar aldık. Yaklaşık bir hafta önce aynı seviyesiz sözlü tacize siz maruz kaldığınızda, muhterem anneniz Gönül Hanım’ı doğrudan hedef alan ifadeye karşı tavır koyarak İçişleri Bakanlığı’nın önüne gitmiştiniz. Annenizle aynı yaşta olan benim annem Ayşe Hanım daha mı az değerlidir ki Partinizin Genel Başkan Yardımcısı Adem Taşkaya tarafından galiz sinkaflı küfüre maruz kaldığımda ben de aynı şekilde Zafer Partisi’nin önüne mi gelmeliydim? Bu soruyu size yönelttiğimde, bu şahsı cezalandıracağınıza, savunarak, “ Benim anneme kamu önünde küfredildi. Aynı şey değil.” dediğinizde, “sizin annenize küfür eden kamu vicdanında mahkûm edildi, benim anneme telefonda küfür edense sizin kendi vicdanınızda mahkûm edilebilmeliydi” dediğimde, bana on yıllık dostluğunuzdan bahsedip, idari işlem yapmayacağınızı belirttiniz. Bizim yegâne ve ilk sorumluluğumuz, Türk Halkı’na karşı olmalıdır. Bireysel dostluklar devlet menfaatlerinin önüne geçemez. Bu şahıslar bu Parti’de olduğu sürece bu görevi ifa etmek mümkün olmayacaktır. Bu nedenle ben de Milletim’e olan sorumluluğum gereğini kanunlar çerçevesinde yerine getireceğim. Samimi duygularla büyük ümitlerle katıldığım, ancak zaman içinde gözlemlediğim bir çok yanlışın düzeltilmesi için hiçbir çaba sarfedilmediğini, güvensizliğin, ve tacizin kurumsallaştığı bir müessesede kuruluş ilke, amaç, ve hedeflerinde sapma, ve yalpalama gördüğüm, defaaten ikaz görevimi yapmama rağmen önlem alınmadığını, hatta alınan önlemlerin de engellendiğini, şikayet dilekçemin dikkate alınmadığını, anneme ve eşime küfür, hakaret, beni de tehdit eden Adem Taşkaya’ya idari bir işlem yapılmadığını gördüğümden, yapılmayacağını da bizzat sizden duyduğumdan, güven ve itimadımın sarsıldığı, Zafer Partisi’ndeki bütün görevlerimden İstifa ediyorum. Benim hazırladığım ‘Tacizi Önleme Yönergesi’nin uygulayıcısı olacak beni de Başkanlığı’na getireceğinizi söylediğiniz ancak bu güne kadar henüz Görevlendirme Yazısı’nın tebliğ edilmediği ‘Etik Kurul’un bir gün Parti’de aktif hale gelmesi, ve nihayet gerçekten uygulanması ve tüm tacizcilerin hak ettiği cezayı alması dileğiyle size ve Partimiz’e uğurlar diliyorum. Yine benim önerdiğim, hazırlık ve bütün görüşmelerini aktif olarak yaptığım ancak son kertede bir şekilde Heyet’e alınmadığım ‘Şam Ziyaretiniz’in de başarılı geçmesini, ülkemiz ve bölgemiz’de barışa vesile olmasını can-ı gönülden diliyorum. Şu ana kadar kanunlar çerçevesinde vermiş olduğunuz bütün görevleri liyakat ve sadakatle gerçekleştirmenin verdiği huzur ile huzurunuzdan ayrılıyorum. Saygılarımla,”

1 2 ... 7 8 9 10 11 12 13 ... 45 46